Medimagazin logo

SSK ilaçtan 865 milyon zarar etti

Türk-Sağlık-Sen, Sosyal Sigortalar Kurumu'na(SSK) bağlı hastanelerin Sağlık Bakanlığı'na devriyle birlikte SSK'nın ilaçtan 865 milyon YTL zarar ettiğini ortaya koyan bir rapor hazırladı.
SSK ilaçtan 865 milyon zarar etti
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
Türk-Sağlık-Sen, Sosyal Sigortalar Kurumu'na(SSK) bağlı hastanelerin Sağlık Bakanlığı'na devriyle birlikte SSK'nın ilaçtan 865 milyon YTL zarar ettiğini ortaya koyan bir rapor hazırladı.

SSK'ya bağlı sağlık kuruluşlarının Sağlık Bakanlığı'na devrinin birinci yılının değerlendirildiği raporda, 19 Şubat 2005'te hükümet tarafından 147 hastane, 179 sağlık istasyonu, 223 dispanser, 11 ağız ve diş sağlığı merkezinin Sağlık Bakanlığı'na devredilmesinden sonra bir yılda, SSK'nın ilaçta 865 milyon YTL, SSK çalışanlarının bir aylık maaşlarında Temmuz 2005 ve Ocak 2006 maaş zamları eklendiğinde toplam 8,5 milyon YTL zarara uğradı. Rapora göre, SSK'ya bağlı sağlık kuruluşlarının Sağlık Bakanlığı'na devredilmeseydi SSK çalışanları ortalama 155 YTL daha fazla maaş alacaktı. Devirle birlikte bir doktor ayda 210 YTL, hemşire 140 YTL, sağlık teknisyeni 145 YTL, hizmetli ise 128 YTL kaybetti. Aylık ortalama 150 YTL zararda olan 55 bin personelin toplam bir aylık kaybı ise 8.5 milyon YTL.

Yeni Şafak
ssk
ilaçtan
865
milyon
zarar
etti
Yorum (2)
Mücahit Altuntaş
"Ya son günlerde tırmanan hekime şiddet konusunda, kuşaklar perspektifinde söylenecek bir şeyler olabilir mi? Son beş yıldır hastanelerde göreve başlayan Y kuşağı hekimlere yönelik bu konuda çeşitli tespitler yapılabilir mi?" diye sormuş sayın Demir. Bunlar konuşulabilir.Ama daha önce bu konuştuklarımız yanında kuşakların hangi sistem içinde olduklarını algılamak sanırım daha önemli olsa gerek.Kuşaklar değişir , değişirde niye değişir , hangi ortamda şekillenir , kuşak değişimi raslantısalmıdır ?Bunlarıda düşünmemiz gerekiyor ! Sağlıkta ;Kalite , gereklilik , maliyet , iş yükü , mevcut personelin ,mevcut işin rasyonel-akılcı kullanılması , yada sayın Demirin dediği kuşaklar (biz Karadenizliler uşaklar diyoruz) hepsi önemli konular. Özellikle sağlık gibi doktorun bilgili ve karar verici , hastanın konuya oryantasyon açısınıdan pasif konumda olduğu , asimetrik , hegomonik ilişkilerin olduğu ortamda , gereklilik , ihtiyaç, hastanın bilgilendirilmesi , sağlıkta yapılan işlemelerin uygulamaların fayda maliyet oranları çok önemli. Bu yüzden sistemi iyi tanımak zorundayız !Kötü sitemde herkes madur olabilir ! KAmu yararı önemli bir kavramdır ! Sağlık sisteminde sağlığın oryantasyonu iyi kurgulamak durumundayız.Neyi niçin yapıyoruz , bütünde getirisi , zararı , maliyeti ne olacak ? Medimagazine bu güzel haberler için teşekkür ediyorum.Önemli konulardır , her kesimce , özellikle sağlıkçılar arasında konuşulması , yeri önemi derinliği belirlenmesi gereken konular.Bunlar bu güne kadar konuşmadık , konuşmak , tartışmak zorundayız. Ayrıca bugün Medimagazinde çıkan “Türkiye’nin farklı illerinden 17 merkez tarafından bir yıl süreyle gerçekleştirilen çalışmada, bin 16 hasta prospektif olarak çalışmaya alındı.Yapılan çalışmada hasta gecikme süresi ortalama 46 gün, doktor gecikmesi 87 gün, toplam gecikme ise ortalama 131 gün olarak bulundu.” haberide sağlık sisteminde hasta geçikmesindençok doktor geçikmesi Kalite sorununu sorgulamayı gerektiriyor. Burada hekim arkadaşları suçlamak yerine sistemi konuşmaya , tartışmaya çalışmak önemlidir ! Rakamlar önemliyse birşeye dikkatinizi çekerim.Doktor geçikmesinin (87 gün ) hasta geçikmesinden ( 47 gün ) iki kat fazla olması bize birşeylerin yanlış gittiğini çağrıştırmalı ! Sağlıkta her alanda sorun var.Hasta muayne süreleri , hasta hekim ilişkileri , sevk sistemi, yan dal hekimliği , üniversitelerin iş yükü , aile hekimliğinin iş yükü , sevk sorunları , geri bildirim sorunları , 5 dakikaya indirgenmiş muayne süreleri , sağlık harcamalarının 3-5 kat artırılmasına rağmen hala şiddetin 17 kat artması , medmagazinde çoğu rumuzla yazan arkadaşlarımın sorunları gibi.Bunlar , tüm sorunlarımızı birlikte düşünmemizi gerektiren bir yaklaşım , sistem , kalite sorunu olduğunu gösteriyor. Başlarken temel yaklaşımımız mevcut iş yükünü azaltmak , kaliteli hale getirmek , hasta hekim iletişimini artıran yollar bulmamız üzerine olmalı.Bu hem sağlık personelinin yıpranmasını , hem gereksiz artan sağlık harcamalarının azaltmanında bir yolu.Biliyoruzki iki alanda bizi zorlamaktadır. Birinci basamağı hem prestij , hemde kalite anlamında düzeltmek olmalı.Dahiliye , Aile Hekimi ve Pediatri gibi kapsamlı , sağlık sisteminin merkezinde olan branşlar.Çocuk doktoru , yetişkin doktoru (dahiliye) , Aile doktoru toplum içinde büyük paydaları olan , sağlık sisteminin tabanını teşkil eden , tüm bölümlerle ilişkili branşlardır.Sevk sistemi kurgusu içinde , bu üç ana branşla yandal sevk ve geri bildirimleri sağlamak , geliştirmek , kaliteye kavuşturmak durumundayız. Eklemlerim ağrı var diye Romatizma doktoruna gitmek sağlık sistemimizde olağandır , ama sonuç kontrolsuz branş yığılmalarına , geribildirim olmayan döngülere , temel hekimliğin değersizleşme sürecine , oryantasyonu bozulmuş iş akışına , gereksiz iş yüküne neden olmaktadır.Üniversiteye elini kolunu sallayarak gitmekte aynı derecede komiktir.Basamak sistemi 1. , 2. 3. basamak ve bu basamaklarda geri dönüşüm gerekmektedir. Sağlık sisteminin iletişimi yoktur.Peki hasta hekim iletişimi nasıl olacak?Buralarda sorunlar var , çözmemiz gerekiyor.Yoksa iletişim hep sorunlu , sistem hasta güvenliği açısından güvensiz olacaktır. Sağlığa ayrılan pay "Performans Sistemiyle" tüketim koagülopatisine girmiştir.Diğer yandan ucuz işgücünü keşfetmiş dünya sistemi sağlıkta alsat sistemini globalleştirmiş , açık pazar haline getirmiştir. Sağlığı ticarileştiren yaklaşımı doğal olarak öncelidiğinden , sağlık işletme kamuflajıyla , karlılık , pazar , yatırım , getiri gibi değerleri ön plana aldığından , sağlığı uzun dönemli bir süreç olmak yerine yatırım , ticaret , al sat sürecine her geçen gün daha çok etkiler hale gelmiştir.Bu gelişmeleri , bu süreci atlamadan sağlığa yaklaşımlarımızı eksik yaparız.Bu saptamalar oryantasyon noktalarıdır. Diğer oryantasyon noktası ise bu işi yapan insanın , kuşakların durumu , tutumu hakkında yapılan tesbitlerdir. Bunu algı anlamında önemli buluyorum. Sağlık sistemini aşırı tetkik , performans tüketiminden , aşırı iş yükünden acilen kurtarmanız gerekmektedir. Sistemi CEOların , işletme ve kar mantığının girdabından , ahlak yapısından çıkarmanız gerekir. Aşırı iş yükünü tetikleyen ,artıran , teşvik eden gerek hekim gerek hasta tutumlarından vazgeçmek gerekiyor.Karlılığı artırma yaklaşımı, sağlık sistemini ticarete dönüştüren yaklaşımlarla bunları yapamazsınız. Aile hekimlerin çalıştığı ortamaları merdiven altı işletmesi gibi işportacı , pejmurde halde yapmamalısınız.Aile hekimlerini işletme haline getirmemeli , iş yüküne boğmamalısınız.Kendine iş bulma ve performasn yaratma yerine , sağlığı koruyucu , ihtiyacı olan hastaya iyi hizmete odaklanmak gerekir. Malpraktis uygulmasını bağımsız kurulların süçgecinden geçirdikten sonra , değerlenmeye değerse hukuk yada mahkem sürecine göndermelisiniz.Mahkeme süreci keyfi dava açmalarla değil , Özerk , çoklu denetimden geçtikten sonra mahkeme süreci başlatılmalıdır.Hastanın doğrudan mahkemeye gittiği süreç hem hekim hem sağlık sistemini aşırı yıpratacaktır.Gereksiz defansif tıbbı artıracaktır.Bize yaramaz.Herşeyden önce çok yıpratıcıdır.Sağlık ortamını stres , gerginliğe sokacaktır.Sağlıkta yeteri kadar sorun , gerginlik zaten var ! Bir hekim bir hastayı 15-20 dakika değerlendirebilir.Sağlıklı , insanca olan bu sistemi uygulamak için hastayı dinlemeye , muayneye , kayıt işlemlerine zaman ayırmak , özen göstermek zorundasınız.Sistem insanı sürekli doktor gitmeye itmektedir.Performans böyle bir uygulamayı çok artırmıştır. Hastaneye , doktaya müracat zıvanadan çıkmış , bu konu siyasi malzeme yapılmıştır.Gerçek ihtiyacı olan hasta iyi , yeterli bakım alması için bu yaklaşımlardan vargeçilmedir. Yandal hekimiği yerine Aile hekimliğini , dahiliye , pediatri gibi genel branş hekimlerine odaklanmak , iyi eğitmek , sistemin merkezine koymak , teşvik etmek , prestijli , temiz insana yakışır ortam ve sürelerde uygulatmalısınız.Bu süreçte iyi bir sevk ve yandal ana branş uygulamaları , iletişimi sağlanmalıdır. Hekimlerin , sağlık çalışanının ücreti , çalışma koşulları , şiddete maruz kalması eğer önemseniyorsa tek kaynak vardır.Sağlık sistemine müracat , kalite konusunda , akılcılık insaflı , israfa dikkat etmektir. Bu kadar basittir.Kaynak akılcılık , gereksiz harcamaların azaltılması , hekimliği gerekirse işlem yapılan bilimsel içeriğe kavuşturmakla olabilir.Bunun tam tersi yapıldığı için sağlık harcamları 3-5 kat , ilaç masrafları son derece gereksiz artmıştır. Hekimleri ilaç firmaları ilişkisini birebir değil hasta haklarının içinde bulunduğu çeşitli özerk kuruluşuların gözetiminde yapmak önemlidir.Birebir hekim firma görevlisi ilişkisini kontollü ve represantları madur etmeyecek sosyal politikalar ve uygulamalarla yavaş yavaş azatmalısınız. Hekimlerin mezuniyet sonrası eğitimlerini önemsemelisiniz.Bağımsız bilim kurullarınca denetlemelisiniz.Kredili sistemi hekimleri bir süre eğittikten sonra , hekimleri strese sokmadan uygulamaya sokmalısınız. Sağlık harcamları performasn ve yandal uzmanına giden hasta akışının gereksiz işlem , tetkik , uygulama girdabındadır. Aile hekimi (yada pratisyen hekim ) sağlık sisteminde mevcu hasta döngüsünn büyük kısmını oluşturan hipertansiyon , ÜSYE ,ASYE ,İYE , Allerjik , bazı sık görülen dermatolojik hastalıklar , Ülser gastrit gibi GİS hastalıklarını rahatlıkla çözebilir.On onbeş hastalık grubu sağlık siteminde temel sorunların %80 oranında çözer geri kalan iyi bir geri bildirim ve takiple pediatri , dahiliye , gerekirse yandal gibi branşlarla basitçe çözümlenebilir. Tüm bunları yapabilmek için sistemi "ticaretten" uzaklaşıtırmalısınız.İsteyen maliyetini göze alır istediği hekime gider.Ama devlette , kurumlarda çalışan hekimin itibarını, çalışma koşullarını , emeğinin karşılığını , siyasetin , geçip geçiciliğin insafına , ahlakına değil bilimselliğe ve özerkliğe emanet etmek gerekir. Özetle tüm bunları yapabilmek için sistemi "siyasal hale getiren uygulamalardan" uzaklaşmalısınız. Mevcut uygulamalar Sağlık sistemini çifte kavrulmuş misali hem ticari hemde fazla siyaset bağımlısı hale getirmiştir. Özerk , bilimsel unsurların , siyasetin gelip geçiciliğin uzak unsurların sağlık sisteminde yer ve güç kazanması gerekmektedir.Sağlık sisteminde giderek artan şiddet ve huzursuzluk , tam tersi uygulamaların artmasından , akılcılığı imkansız hale getiren akıl ve bilimdışı uygulamalarda kaynaklanmaktadır. Bilenlerin gerçek bu olduğu halde , sorunları söylememe , ifade etmeme , görmezden gelme tutumları vardır.Bağımsız insan , tüketimi önceleyen insan , güçlü bağımsız kurum , toplumsal yapımızdan kaynaklanan sorunlarımız , katostrofik durumlara yol açmaktadır. Bunları görmemiz gerekiyor.Bunların uygulanması konusunda mevcut gerçekliğe , ters köşe uygulamalara , siyasal ortama rağmen uzun dönemli akılcı bir sistemi, sağlıkta tabana dayanan iyi ilişkilerle gerçekleştirmek gerekiyor.Benim sistemde sorun olarak gördüğüm bunlardır.Çözümde bu dinamikler gözetilmelidir.Saygılarımı sunuyorum Dr.mücahit Altuntaş İç hastalıkları uzmanı
0
Cevapla
baby boomers
Sayın yazar, kendisini z kuşağında doğmuş zannedip yorumlar yapıyor. Halbuki hekimliğe saygısı olmayan, hekimliğin gücünü zayıflatmak için elinden geleni yapan, işverenlerine hekim işgücünü pazarlama işlevini yürüten biri gibi bence hiçbir kuşağa ait olmayan biri gibi geliyor. Bu arada iktidaralara artık yeni argumanlar bularak sağlıkta oyların eski sloganlarla elde edilemiyeceğini salık vermektedir. Yazarın bildiği, ama itiraf edmedeği hangi kuşakta olursa olsun hekimlerin, özellikle ülkemizde en zeki, en akıllı elemanlarından oluştuğu ve kolay kolay pazarlanamayacıklarıdır.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir