Medimagazin logo

Yabancı Dil ve Yardımcı Doçentlik

Gündemdeki yardımcı doçentlik ve yabancı dil sorunu tartışmalarına farklı yaklaşım
Yabancı Dil ve Yardımcı Doçentlik
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Medimagazin Köşe Yazarı Prof.Dr.İsmail Hakkı Aydın yazdı...

 

Ben oldum olası, atmış seneyi aşkın bir eğitim-öğretim hayatım boyunca, eğitimin mutlaka, ama mutlaka insanların kendi anadilleri ile olmasının gerekliliğine inanan ve savunan bir kişiyim. Dört-beş yabancı dili bilmeme ve rahatlıkla okuyup yazma ve her platformda tartışabilecek ve tezimi ve görüşlerimi savunabilecek derecede konuşabilmeme rağmen, yine de, mimiklerimin, duygularımın, vurgularımın ve espirilerimin, anadilimde olduğu gibi, bir başka dile yeterince ifade etmemin  mümkün olmadığının bilincindeyim. 

Ancak, özellikle hem akademisyenlerin hem de bilim insanlarının, kesinlikle bir, hatta iki-üç yabancı lisanı çok iyi derecede bilmelerinin gerekli olduğunu, devamlı surette, kitaplarımda ve makalelerimde yazdım, konferans ve TV programlarımda dile getirdim, ve bunun için öğrencilerimi ısrarla teşvik ettim. 

2547 sayılı Üniversite Kanununun belirlediği hükümler çerçevesinde, bu problemin tamamiyle çözülebileceği kanaatinde değilim. YÖK Kanunu ile birlikte başlayan bu ciddi süreç, zamanla daha kolay bir yola yönlendirilmiş ve son dönemde, daha da kolaylaştırılarak, nerede ise “gereksizmiş”, “olmasa da olur!” gibi bir zehaba sokulmuştur. 

Bu husustaki özgür ve samimi düşüncem, seksenli yıllardaki uygulama gibi, sınavlara kesinlikle “interwiev” aşamasının da ilave edilmesi ve geçer notun en az 70-75 olmasından, asla taviz verilmemesidir. 

Evet. Yardımcı Doçentliği tartıştığımız bu günlerde, doçentlik hazırlıkları içerisindeki genç akademisyenlerin, yabancı dil barajını geçebilmek için çok zaman ve efor sarf ettikleri doğrudur. Ancak bu problem kesinlikle “Doktora” öncesi dönemde halledilmesi ve başarılması gereken bir husustur. Zira, bu doktoranın ciddiyetini ve sihhatini de etkiler. Uydur-kaydır master-doktoraların(!), makalelerin(!) ve pâyelerin-ünvanların(!) nelere mâl olduğunu, zaman zaman hissediyor ve uluslararası bilim camiasındaki yerimizi nasıl kötü yönde etkilediğinin acısını yaşıyoruz. 

Bu “yabancı dil probleminin” halledilmesi için yıllardan beri, Üniversite-Devlet Bütçesinden büyük bir mâli yüke katlanılarak, öğrenciler yurtdışına gönderilmiş, ancak kâfi derecede başarı sağlanamamıştır. Kendi hayatımdan da tecrübeli olduğum sebebi ile, bu uygulamanın da kesinlikle karşısında olduğumu, yıllardan  beri resmî, akademik ve idârî toplantılarda dile getirmiş ve itirazlarımı ve delillerimi ifade etmişim. 

Bir yabancı dili öğrenebilmek için, her zaman yurtdışına gitmenin, bunca döviz kaybının  gerekli olmadığına inanıyorum. Hatta, kendi ülkemizde, kendi üniversitemizde ve kendi evimizde bunu rahatlıkla başarabileceğimiz kanaatindeyim. 
Kendi hayatımdan örnek vermem gerekirse; doçentliğe müracaat aşamasında gerekli yabancı dil imtihanı için, Okul Öncesi, İlkokul, Ortaokul ve Lise dönemimden beri, Fransızca dahil bir kaç dil bildiğim halde, İngilizceden imtihanlarda başarısız olan bazı arkadaşlarımla girdiğimiz tartışmalarda, bana Fransızcanın kolay olduğu ve bu sebeple benim bu imtihanı rahatlıkla geçebileceğim imasında bulunmaları sonucu gururuma(!) yediremeyerek, o zamanlar  bilmediğim bir lisanı, “İngilizce”yi tercih etmiştim. Ancak, hiç bir yere gitmeden, sadece ve sedece kendi gayretimle, Fakültedeki ve Kliniğimdeki eğitim ve öğretim görevimi de hiç aksatmadan, özellikle evde Türkçe konuşmayı da yasaklayarak bu işi, üç-dört ay gibi kısa bir sürede çözümlemiş, ve zamanımızdakilerle asla mukayese kabul etmeyen zorluktaki sınavı çok yüksek bir puan alarak başarmış, o arkadaşlarımı şaşırtmış, hatta gerçekten ben İngilizce’den mi, yoksa Fransızca’dan mı bu çok yüksek notu aldım diye, gelip başarı belgemi inceleyip meraklarını giderme ihtiyacını duymuşlardı. 

Bu inadım(!), sadece benim İngilizce öğrenmeme sebeb olmamış, biri halen Profesör, birisi doktora aşamasında yüksek mühendis ve bir diğerinin de mühendis ve iş kadını olan üç çocuğumun ve eşimin de İngilizce öğrenmesine vesîle olmuştur. 

Şimdi, “Senin Tuzun Kuru!” diyenler olabilir. Ancak, aksaklıkları ve özellikle yurtiçi-yurtdışı ilmi-sosyal toplantılarda bazılarının düştüğü durumu gören ben, bu husustaki görüş ve çözüm önerilerimi, Ülkemizin, Devletimizin, Milletimizin, Akademisyenlerimizin, Üniversitelerimizin, insanımızın ve hatta tüm insanlığın bekâsı ve bilimin haysiyet ve onuru için dile getirmeyi bir görev ve borç olarak telakki ediyorum. 

Haaa... 
Anadilimiz Türkçe mi? Yürekler acısı! 
Tabii ki önce Türkçe’dan okkalı bir imtihan gerektir!
Vesselâm...

Mûtat olduğu üzere, işte son günlerde kaleme aldığım bir rubâî...

BU GECE

(Mef’ûlü, Mefâîlü, Mefâîlü, Feûl)
Ey Sevgili! Hicrânımı dindir bu gece,
Bağrındaki vuslatla, sevindir bu gece,
Doğsun yine sînemde, sabâhın güneşi,
Mızrâbını rûhumda gezindir bu gece.
 

yardımcı doçentlik
yabancı dil
Yorum (21)
nusret ayaz
öğrencilik döneminizde ingilizceyi sıfırdan öğrenmeye başladığınızın musiki ile ogünlerde psikiyatr bir abimizle çalıştığınızın tanığıyım gerçekten her ele aldığınız konuda büyük bir azim ortaya koyardınız kariyerinizin altı oldukça dolu görüşlerinize katılıyorum selamlar
6
Cevapla
mehmet
Tebrikler ve tesekkurler saygideger hocam.cok guzel anlatmissiniz. sizden istirhamim ailecek dil ogrenme surecini ayrintilandirmaniz. nasil bir yol takip ettiniz. sozluk mu kullandiniz alt yazili film mi izlediniz, bbc mi seyrettiniz? sonucta ogrendiniz bu lisani. tr de yabanci dil ogretimi metodolojisinde bir sorun var ki bunca asamayi gecen aday yabanci dilde tokezliyor. kresten beri yab. dil ogretiliyor ama ogrenilemiyor. sizin metodolojinizi ayrintili bir sekilde aciklamanizi bekliyoruz gerekirse size mail atalim yer sikintisi olacaksa..saygilar Teşekkürler
4
Cevapla
aydin sinal
Trabzon lisesinde okumak varmis,4 yabanci lisan ögretiliyormus.
6
Cevapla
Hakan Eraslan
"Interwiev" değil de "Interview" olmasın doğrusu, İngilizce önemli tabii.
8
Cevapla
Rahmi GÜNDAR
Tabii ki önce TÜRKÇE’DAN okkalı bir imtihan gerektir! Vesselâm...
7
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir