Kardeş vasiyeti ile hastane

Armatör İhsan Kalkavan, karaciğer naklinin ardından yaşama veda eden kardeşi Recep Kalkavan'ın vasiyetini yerine getirmek için 150 milyon dolara organ nakli ve kanser merkezi kuruyor


Beşiktaş Spor Kulübü'nün efsane yöneticilerinden, ünlü işadamı İhsan Kalkavan, karaciğer naklinin ardından, organ naklinin Türkiye'de de yaygınlaşması için dev bir kampanya hayal ederken yaşamını yitiren kardeşi Recep Kalkavan'ın anısına düğmeye bastı. Türkiye'nin en büyük organ nakli, transplantasyon ve kanser araştırma hastanesi 3 yıl sonra İstanbul'dan dünyaya hizmet verecek.

150 milyon dolara mâl olacak hastane, ABD'nin en köklü hastanelerinden birinin şubesi olarak, dünyanın en ünlü Türk ve yabancı uzmanlarını da bünyesinde barındıracak. Dünyaca ünlü armatör, hastane projesi, adını anarken bile gözyaşlarını tutamadığı kardeşi Recep Kalkavan ve büyük projeyle ilgili önemli açıklamalar yaptı.

İşte, Türkiye'nin en büyük hastane projesinin hikâyesi:

Türkiye'nin en büyük organ nakli, transplantasyon ve kanser araştırma fikri nasıl doğdu?

Kardeşim Recep Kalkavan 'a Madison Hospital'de Prof. Dr. Münci Kalayoğlu tarafından karaciğer nakli yapıldı. Ameliyattan iki gün sonra taburcu oldu ve 3-4 gün sonra bizimle birlikte arabayla dolaşmaya başladı. Hayatını kaybetmesine yarım gün kalmışken, bulunan organ sayesinde yeniden hayata dönmüştü. Bu mucizeye inanamıyorduk. Kardeşimle bir ay boyunca gece gündüz, organ naklini Türkiye'de de yaygınlaştırmak için planlar yaptık. Büyük bir bilinçlendirme kampanyası düzenlemeyi hayal ediyordu. Fakat naklin yapıldığı hastanede 5 bin nakil içinde sadece 6 kişide görülen organın bedeni kabul etmemesi sonucu hayatını kaybetti. Şimdi bu mesele benim için bir vebal oldu.

Hastane ile ilgili çalışmalar şu an hangi aşamada?

75 bin metrekare kapalı alan üzerinde kurulacak hastane şu an proje aşamasında. Hastanenin her yönüyle mükemmel olması için projesine büyük önem veriyoruz. Ameliyathanede kullanılacak neşterin markası bile tespit edilmeden temelinin atılmaması gerektiğini düşünüyorum. Bütün bu çalışmalar 2 yıl zaman alır. Arsamız Okmeydanı'nda hazır. Proje tamamlandığında bir yıl içinde de inşaatı bitiriz. Yani 3 yıl içinde Türkiye dünyanın sayılı hastanelerinden birine sahip olacak.

Hangi branşlarda hizmet verecek?

Hastane organ nakli, transplantasyon ve kanser üzerine ihtisaslaşacak. Ayrıca bünyesinde Türkiye'de organ nakli bilincini oluşturacak bir vakıf oluşturulması planlanıyor. Sanat, spor ve iş dünyasının ünlü isimleri, din adamları ve medya desteği ile büyük bir organ nakli seferberliği başlatacağız. Hükümet nezdinde de yurt dışında da uygulanan organlarını bağışlayan kişilerin üstün bir statüye sahip olması, toplu ulaşım araçlarından indirimli yararlanması, vergi indirimi gibi bir takım haklara sahip olması yönünde teklifler götüreceğiz. Bu vakfın fonunu da üstlenmeyi düşünüyorum. Bunun dışında diğer branşlarda da hizmet verecek, ameliyatlar yapılabilecek.

Hastane için bir isim düşündünüz mü?

Öte yandan Amerika'nın sağlık kuruluşlarından birinin Türkiye'deki temsilcisi olmak için harekete geçtik. Hastanemiz o kuruluşun tüm standartlarına sahip olacak. Hatta onların atayacağı yöneticiler tarafından idare edilecek. ABD'deki Emdy Anderson Hospital'a ait bir oteli sadece Türkiye'deki işadamlarının yakınları dolduruyor. Biz burada aynı kaliteyi sunarsak, hiç kimsenin tedavi için Amerika'ya gideceğini sanmıyorum. Dünyanın en tanınmış Türk ve yabancı doktorlarını da hastane bünyesinde toplamayı amaçlıyoruz.

Neden Amerika?

Çünkü, sağlık sektöründe dünyanın en çok güvendiği teknoloji ve hastane sistemi Amerika'da var. Türkiye ve Ortadoğu'dan binlerce kişi tedavi için bu ülkeyi tercih ediyor.

‘ORGANLARIMI ALAN ŞANSLI’

Türkiye’deki oran bağışı konusunu değerlendiren Kalkavan, şöyle konuşuyor: “Ülkemizde binlerce kişi hayatta kalmak için böbrek beklerken, birçok insan fazladan bir böbrek taşıyor. Kan vermeye bile korkuyoruz. Kardeşine böbreğini vermek için bile düşünen insanlar var. Yurt dışında ise insanlar kendi istekleriyle hastaneye gidip, kan değerlerini, böbreklerinin durumunu ölçtürerek, eğer ihtiyaç olursa böbreğini vermek için istekte bulunuyor. Bilinçsizlik nedeniyle birçok insan günah olduğunu düşünüyor. Oysa, din adamları bir insanın hayatını kurtarmanın, ahirette de büyük fayda sağlayacağını söylüyor. Eğer organlarım bağışlanabilecek halde hayatımı kaybedersem, alınmasını çok isterim. Pazarlamacı gibi konuşacak olursam, kendime çok iyi baktığım, spor yaptığım ve ağzıma içki sigara koymadığım için organlarımın da çok sağlıklı olacağını düşünüyorum.”

Bugün